31 Ekim 2013 Perşembe

gözüm takılıyor. herhangi bir şeye... televizyon sehpasının kahverengi çizgilerine ya da sandalyenin kenarındaki yok edilmeye çalışılmış ama yok edilememiş bağlantılara. bazen de tarçın'ın kirpiklerine. en sevdiğim o. her ayrıntı daha bir farkedilir halde.
şimdi anlıyorum ne kadar başı boş gezindiğimi. "bunlarla uğraşıyorsan çok işin var" demişti. "dünyanın en kaba şeylerine bakıp ne güzellikler kaçırdım kimbilir" diyorum bense şimdi. 
kim daha aptal, artık anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder